7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve aralıksız süren soykırımın, zulmün, ifsadın ve yıkımın üzerinden iki yıl geçti lakin siyonist çeteler; kadın, çocuk ve yaşlı öldürmekten vazgeçmedi. Yarım asra yakın süregelen siyonist zulmüne yenileri eklendi.Bugün siyonist vahşetin ve katliamın yıldönümünde dünya halklarının Gazze’ye sahip çıktığını, Filistin direnişinin küresel bir boyuta dönüştüğünü, vicdanlı her insanın siyonist emperyalizme karşı durduğunu görüyoruz.İnsanlık, öncelikle zalim kavmin ve onların hamilerinin ikiyüzlülüğünü, aldatmacalarını ve sapkın amaçlarını gördü. Gazze’nin masumiyeti siyonistlerin maskelerini düşürdü. Gazze, kokuşmuş küresel dünya düzeninin çöküşüne ayna oldu. Gazze'nin yıkımı, modernitenin gerçek yüzünü açığa çıkardı, siyonizmin soykırım eğiliminin İsrail'in DNA’sına kazındığını gösterdi.İsrail’in şımarıklığı, hunharlığı, değer bilmezliği küresel düzenin Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlığın başına bela olduğunu çeşitli coğrafyalarda farklı krizlere yol açtığını, bu krizlerin en büyüğünün de Filistin'de ortaya çıktığını gösterdi. Batıdaki bu modern yıkıcı değerlerin tam da hayat bulmuş hali israildir. Modernitenin oluşturduğu bu küresel ifsadın ete kemiğe büründüğü ucubedir, İsrail. Gazze’nin haykırışıyla vicdanlı ve merhametli insanlar, Birleşmiş Milletler ‘in ve Güvenlik Konseyinin oluşturduğu hegemonyaya karşı çıkmaktadırlar. Canlarını, mallarını, ailelerini, bedenlerini ortaya koyarak yeni bir birleşmiş vicdan hareketi ortaya çıksın için fedakârca gayret göstermektedirler. İşte bu fedakarlığın adı “Büyük İntifada”dır.Büyük İntifada, İsrail ile sınırlı kalmayacak. Vicdanları, ölenlerin değil; diri olanların birbiriyle dalga dalga bağ kurduğu, küresel bir umudu yeşertmek için ortaya çıktığı bugün 7 Ekim’in yıldönümüdür. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşadığımız yıkımın adını yaratıcı yıkım koyuyoruz. küllerimizden dirilmenin, ölü toprağından kurtulmanın, insanlığa ve dünyaya umut olmanın yıldönümünü yaşıyoruz. Sözümüz, vicdanı ölmemiş her insan içindir, dünyanın hiçbir yerinde çocuklar ölmesin, insanlık tükenmesin.Gazze her geçen gün daha çok yıkıma maruz kalsa da her daim bombalansa da dünyayı özgürleştirdi. İnsanlık vicdanını diriltti. Gazze’nin kendisini feda ederek açtığı bu yolda yürümek, yeni dünya düzeninin başat aktörü olmak, insanlık vicdanını diri tutmak için stratejiler geliştirmek, insanlar biriktirmek gibi ulvi bir vazifemizin varlığına inanıyoruz. Öznesi insan, değeri adalet olan yeni bir dünya düzeni için her vicdanlı yüreği sönmemiş insanı mücadeleye davet ediyoruz. Dini, dili ve ırkı ne olursa olsun her mazlumun yanında ve her zalimin karşısında olmayı düstur edinmiş, Büyük İntifada’nın heyecanı ve motivasyonuyla insanlık ailesine sahip çıkacağız.Yaşasın Gazze, yaşasın tüm insanlık için büyük intifada.

Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren birim ve dernek üyelerinin katılımıyla, yeni eğitim sezonu başında vakıf merkezinde hizmet içi eğitim ve istişare programı gerçekleştirildi.Program, vakıf yönetim kurulu üyeleri Mehmet Ali Eminoğlu ve Hamdi Keleş’in moderatörlük yaptığı selamlama ve açıklamalarıyla başladı. Vakıf müdürü Zeynel Kaplan, yeni dönem çalışmalarının kayıt altına alınması, formlara işlenmesi ve yıllık faaliyet planı hazırlıkları hakkında bilgiler verdi. Vakıf yönetim kurulu üyesi Fadime Eminoğlu, vakfın gönüllülük faaliyetlerine dair bilgi aktardı. Ortaöğretim Komisyonu Sorumlusu Cumali Kaplan yeni dönemdeki ortaöğretim faaliyetlerini, Sena Bozcan ise çocuk faaliyetleriyle ilgili sunum yaptı.Son olarak vakıf başkanı Turgay Aldemir, yapılan aktif çalışmalar ve işleyişler hakkında bilgilendirme yaptı. Turgay Aldemir, yaz mevsiminde gerçekleştirilen etkinlikler, güvenli bölgelerde devam eden Anadolu Kültür Merkezleri, İslâhiye Deprem Bölgesi çalışmaları, İstikrar Spor Salonu, Katre Bilim ve Sanat Merkezi ile Ortadoğu Medya hakkında bilgi verdi. Ayrıca, yeni dönem eğitim ve öğretmen çalışmalarıyla ilgili detaylar paylaştı. Yapımı tamamlanmak üzere olan Halep Anadolu Kültür Merkezinin çalışmalarıyla ilgili de bilgi aktardı.Programın geri kalan bölümünde, katılan her bir birim ve dernek sorumlularının yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verirken, yeni dönemde yapılabilecek projeler hakkında fikirlerini sundular. Program, öneriler ve temennilerle sona erdi.

Anadolu Öğrenci Birliği “Bir Kahvaltı Sonsuz Tanışıklık” adlı tanışma kahvaltısını Gaziantep Üniversitesi Gençlik Merkezi’nde düzenledi.Programa, Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Anadolu Öğrenci Birliği Komisyon Başkanı Seyre Batuk ve Celal Er, Anadolu Öğrenci Birliği'nin görev ve sorumlulukları, geçmişte gerçekleştirilen faaliyetler ve yeni dönemde planlanan etkinlikler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Etkinlik, öğrencilerin tanışması ve yeni bağların kurulması amacıyla organize edildi.

Esnaf Komisyonu, Semt-i İbrahimli Derneği'nde Aile Buluşması gerçekleştirdi. Buluşmada, dijital dünyada insanın kendini ve hayatı anlamlandırma çabası ele alındı. Katılımcılar, dinin hayatımızdaki konumunu tartışarak, “İnandığımız dini aynı zamanda yaşamak için gayret ediyor muyuz?” ve “Teorik bilgiyi pratik yaşamda uygulayabiliyor muyuz?” gibi sorulara cevap aradı. Toplantının ardından, düzenli olarak iki haftada bir toplanma kararı alındı.

Bülbülzade Vakfı tarafından 'Eğitim Çalışmaları Lansmanı ve Söyleşi' programı düzenlendi. Programda, yeni dönemde gerçekleştirilmesi planlanan üç çalıştayın tanıtımı yapıldı ve iki birimin eğitim faaliyetleri hakkında birim sorumluları sunum yaptı. Lansmanın ardından Prof. Dr. Mustafa Ünverdi, 'Gençlerin İnanç Problemlerine Yaklaşım Yöntemleri' konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.Program, Turgay Aldemir’in konuşmasıyla başladı. Lansmanın anlam ve önemine değinen Aldemir, “Bu çalışmalar bize hayat veren o neşeli üretkenliği ifade ediyor. Yeryüzünde bunalımın yaşandığı bu günlerde burada umut adaları olmak ve insanlara açık olmak anlamına geliyor. Çocuktan gence, dini anlama çabasına yönelik olarak özellikle burada ortaya koyduğumuz çalışmalarla bu arayışı kavramaya ve anlamaya çalışıyoruz. Bunu herkesin katkısıyla başarabiliriz.” dedi.Eğitim Çalışmaları Lansmanı kapsamında Hatice Neşe Çandır, “Küçük Kalpler, Büyük Sorular: Gaybı Çocuklara Nasıl Anlatalım?” başlıklı çalıştayın tanıtımını yaptı. Gerçekleştirilecek 2. Çocuk Çalıştayı’nda soyut kavramların çocuklara nasıl anlatılacağına odaklanacaklarını belirten Çandır, 18 Ekim 2025 tarihinde düzenlenecek programa Şule Kala ve Uzman Klinik Psikolog Merve Doğanları’nın konuk olarak katılacağını ifade etti.“Gençlerle İslam’ı Konuşuyoruz” çalıştayının sorumlusu Ayşegül Ağcalar Günaslan, gençlerin dinle ilgili sorularını açık görüşlü ve samimi bir şekilde ele aldıkları bir çalıştay dizisi planladıklarını belirtti. Çalıştayın ikincisini düzenlemek üzere hazırlıklara başladıklarını da ifade etti.Çocuk Çalışmaları konusunda sunum yapan Sena Bozcan, çocukların yalnızca akademik başarılarına değil; kimlik, kişilik, değer ve beceri gelişimlerine de katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Çalışmaların 4–12 yaş arası çocuklara yönelik olduğunu ifade eden Bozcan, programın 4–6, 7–9 ve 10–12 yaş gruplarına göre planlandığını söyledi.“Kavram Çalıştayı” sorumlusu Hacı Abuzer Nas, dijital çağda uyum sağlamak ve sürdürülebilir iletişim için kavram çalıştaylarının kritik önem taşıdığını belirtti. Nas, kavram atlası, stratejik kavram bağlantıları ve kavram seti oluşturmayı planladıklarını ifade etti.Ortaöğretim Komisyonu sorumlusu Cumali Kaplan, yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek, komisyon ekibi, kurumsal çalışma noktaları, eğitim çalışmaları, beceri ve yetenek kursları, öğrenci buluşmaları, atölyeler, doğa kampları ve Genç Farkındalık Seminerleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.Lansmanın ardından Prof. Dr. Mustafa Ünverdi, “Gençlerin İnanç Problemlerine Yaklaşım Yöntemleri” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide, gençlerin dinden uzaklaşma nedenleri ve “Gençlerde İnanç Problemlerine Yaklaşım Rehberi” incelenirken, çeşitli vaka senaryoları üzerinde tartışmalar yapıldı.Söyleşinin ardından, katkılarından dolayı Prof. Dr. Mustafa Ünverdi’ye Bülbülzade Vakfı Öğretmen Komisyonu üyesi Betül Kaplan tarafından plaket takdim edildi.

Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir ve beraberindeki heyet, Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Erdoğan Tunç’u ziyaret etti. Ziyaret kapsamında, Bülbülzade Vakfı’nın Gaziantep’te yürüttüğü eğitim, kültür, sanat ve akademik çalışmaların yanı sıra, depremin ilk gününden itibaren Nurdağı ve İslâhiye bölgelerinde gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verildi. Vakfın Suriye sahasında göç alanında yürütülen çalışmaların yanı sıra Azez, Afrin, Cerablus ve El Bab başta olmak üzere Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren Anadolu Kültür Merkezleri ile yakında açılması planlanan Halep Anadolu Kültür Merkezi’ne ilişkin gelişmeler paylaşıldı. Ayrıca Türkiye ve Balkanlar’daki uluslararası çalışmalar hakkında bilgi verildi.Ziyaretin ardından, Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir tarafından, Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Erdoğan Tunç deprem bölgesindeki atölyelerde çalışan kadınların yaptığı tablo ve ayrıca Aile yılı olması sebebiyle “Aile Olmak” kitabı takdim edildi.

Gönüllü Kuruluşlar Platformu (Gönül-Kur) ve Kilis Sivil Dayanışma Platformu, İsrail'in Gazze ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na destek vermek için Gaziantep’ten Kilis’e doğru konvoy oluşturdu.Gaziantep’te başlayıp Kilis’e kadar devam eden Sumud’a destek konvoyuna, Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanından gelen sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı. Konvoy sonrası Sumud filo ile telefon bağlantısı kurularak, son duruma ilişkin bilgi alındı. Yapılan basın açıklamasında konuşan Bülbülzade Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Kaçmazer, “Sumud Konvoyu, sadece bir yardım organizasyonu değil, aynı zamanda bir duruşun, bir direnişin ve insanlığın ortak vicdanının sembolüdür. Bülbülzade Vakfı olarak bu anlamlı yürüyüşe karadan tam destek veriyoruz. İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü vahşi kuşatmayı ve sistematik zulmü kınıyoruz. Bu zulme karşı sessiz kalan devletleri ve uluslararası kuruluşları da aynı şekilde kınıyor, bu sessizliğin suça ortak olmak anlamına geldiğini hatırlatıyoruz. Gazze halkının yalnız olmadığını göstermek için buradayız. Adaletin, merhametin ve kardeşliğin sesini tüm dünyaya duyurmakta kararlıyız. Sumud Konvoyu, bu sesi büyütmek için yola çıktı. Biz de bu sesin bir parçasıyız, sonuna kadar destekçisiyiz.” dedi. Program vatandaşların Filistin'e destek sloganlarının ardından duaların okunmasıyla sona erdi.

Bilim Gençlik Eğitim Sosyal Sağlık Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Bilim-Der) tarafından düzenlenen Sonbahar Şenliği, 26-27 Eylül 2025 tarihlerinde Sevgi Parkı’nda gerçekleştirildi. İki gün süren şenlikte, çocuk oyunları, müzik dinletileri ve sürpriz etkinliklerin yanı sıra giyim ürünleri, el işi sanatları ile Gaziantep yöresine ait yemek ve tatlı çeşitleri yer aldı.Çocuklara yönelik etkinliklerinde olduğu şenlikte, yüz boyama, oyun parkurları, halat çekme ve sandalye kapmaca gibi eğlenceli yarışmalar da düzenlendi. Bilim Der tarafından hazırlanan Sonbahar Şenliği, sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yaparken, ailelerin de çocuklarıyla birlikte kaliteli zaman geçirmesine olanak tanıdı.

İçişleri Bakanlığı himayesinde, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen “İletişim Strateji Belgesi Ön Hazırlık Çalıştayı” gerçekleşti. Çalıştaya Bülbülzade Vakfı katılım gösterdi. Çalıştayda, Göç İdaresi Başkanlığının Kurucu Başkanı da olan Mersin Valisi Atilla Toros, Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök ve Göç İdaresi Başkanlığı İletişim Danışmanı Doç. Dr. Özgü Yolcu birer konuşma gerçekleştirdi. Çalıştaya medya temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler katıldı. Çalıştaya, Bülbülzade Vakfı’nı temsilen Göç Hizmetleri Merkezi Koordinatörü Remzi Yılmaz katıldı. Çalıştayın, göç alanında kurumsal iletişim stratejisinin oluşturulması açısından oldukça verimli geçtiğini belirten Yılmaz, “Bülbülzade Vakfı olarak yaklaşık on dört yıldır göç alanında yürüttüğümüz çalışmalarla önemli bir deneyim kazandık ve bu tecrübeleri çalıştayda paylaştık. Kurumsal iletişim stratejisinin belirlenmesi, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması ve sorumlulukların netleştirilerek iletişim stratejisinin belgelendirilmesi konularında elimizden gelen katkıyı sunmaya hazırız.” dedi.

Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Rahmi Açıkkol ve Bilim Eğitim Kültür Araştırmaları Merkezi (BEKAM) Başkanı Mehmet Ali Eminoğlu Gaziantep Valisi Kemal Çeber’i ziyaret etti. Ziyaret kapsamında, Bülbülzade Vakfı’nın Gaziantep’te sürdürdüğü eğitim, kültür, sanat ve akademik çalışmaların yanı sıra, depremin ilk gününden itibaren Nurdağı ve İslâhiye bölgelerinde yürüttüğü faaliyetlere ilişkin bilgi paylaşıldı. Suriye sahasında göç alanında gerçekleştirilen insani yardım çalışmaları ile yakın zamanda açılması planlanan Halep Anadolu Kültür Merkezi, Şam’da düzenlenecek büyük spor organizasyonu ve diğer şehirlerde faaliyet gösteren ofislerle ilgili gelişmeler aktarıldı. Son olarak, vakfın Avrupa Dayanışma Programı (ESC) kapsamında yürüttüğü uluslararası çalışmalar hakkında da bilgi verildi.Ziyaretin ardından, Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir tarafından Gaziantep Valisi Kemal Çeber’e, deprem bölgesindeki atölyelerde çalışan kadınların yaptığı tablo ve ayrıca Aile yılı olması sebebiyle “Aile Olmak” kitabı takdim edildi.

Sivil toplum temsilcilerine yönelik düzenlenecek bir eğitim için Gaziantep’te olan Türkiye Ulusal Ajansı Gençlik Koordinatörü Alim Sarıaslan ve beraberindeki heyet vakfımızı ziyaret etti. Ziyarette Avrupa Dayanışma Programı (ESC) kapsamında farklı ülkelerden şehrimize gönüllülük yapmak üzere gelen gönüllülerimizde yer aldı.Heyet ile bir araya gelen vakıf başkanımız, vakfımızın çalışmaları ve Erasmus+ Gençlik Akreditasyonu’na sahip Bülbülzade Derneği’nin yürüttüğü faaliyet ve projeler hakkında bilgiler verdi. Görüşme, Türkiye Ulusal Ajansı Gençlik Koordinatörü Alim Sarıaslan’a plaket takdim edilmesinin ardından sona erdi.

Bülbülzade Vakfı, Srebrenitsa Katliamı’nda yakınlarını kaybeden Srebrenitsa anneleri ile Suriye’de iç savaş sürecinde benzer acılar yaşamış Sednaya annelerini bir araya getirdi.11 Temmuz 1995 tarihinde Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırımda eşlerini ve çocuklarını kaybeden Srebrenitsa Anneleri ile 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı sürecinde eşleri ve çocukları Sednaya Hapishanesi'nde kaybolan Suriyeli anneler bir araya geldi. Srebrenitsa ve Sednaya Şehit Annelerini bir araya gelmesinin önemine değinen Bülbülzade Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir; “Şam'da engelliler ile ilgili uluslararası bir sempozyumda bulunduk, Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın ve diğer bakan yardımcıları ile kayıp kişileri konuştuk. Birlikte ne yapabiliriz diye konuştuk. Bende Srebenitsa annelerinin ve IFS Emmaus’un bu alandaki mücadelesini anlattım. Onlar bundan sonra sizinle tecrübenizi paylaşarak Suriye'deki kayıp kişilerin ve annelerin mücadelesinde özellikle sizinle iş birliği yapmak istiyorlar. Suriye'de milyondan fazla insan öldü. Cezaevlerinde 220.000'den fazla hayatın içinde kadın istismara uğradı ve on binlerce çocuk öldü. Çok derin bir yara var. Sizin tecrübeniz bu yaranın iyileşmesi için inşallah bir ilaç olsun, bir umut olsun. Burada Sednaya'dan da arkadaşlarımız var. Kendilerinin bile anlatamadığı acılara tanık oldular. Ama bunları örtmeyeceğiz, gizlemeyeceğiz, konuşacağız. Suça neden olanları, suça sebep olanları, suçu işleyenleri hem insanlık vicdanında hem de hukuk önünde mahkûm edeceğiz.” dedi.Ortak acıların buluşturduğu bu anlamlı buluşmada, savaşın insan hayatında bıraktığı derin izler konuşuldu, adalet ve insan hakları çağrısı yinelendi. Srebrenitsa Soykırımı’nda evlatlarını ve eşlerini kaybeden anneler, soykırımdan sonra Sırpların yaptıklarını görmelerine rağmen yine de aynı yere geri döndüklerini ve yaşamlarını orada sürdürmeye çalıştıklarının zorluğunu ifade ettiler. 30 yıldır süren acılarını dile getirerek, evlatlarını ve eşlerini nasıl kaybettiklerini ve bu süreçte izledikleri hukuki yolları anlattılar. Verdikleri hukuki mücadelenin önemine değinen Srebrenitsa anneleri, “Biz hepimiz 60 yaşlarında, 5 sene içerisinde birçoğumuz gideceğiz diye düşünüyoruz. Ama mücadelemizin, bu kadar başarılı olduğuna çok sevindik. Şimdi rahat rahat gidebiliriz diye düşünüyoruz.” dedi. Suriyeli annelerin acılarına ortak olduklarını belirten anneler “Bizlerde aynı acıyı yaşadık. Bizde irtibatta kalmak istiyoruz. Annelerimizle sürekli görüşmek istiyoruz. Onların hep yanındayız. Bizi bir araya getirdiğiniz için teşekkür ederiz Herkese teşekkür ediyoruz. Bizim Müslüman kardeşlerimize, tüm dünyaya. Umarım bu annelerimiz de iyi olurlar.” dedi.Suriye iç savaşı sürecinde evlatlarını ve eşlerini kaybeden Sednaya anneleri ise yaşadıkları zorlukları anlattılar. Çocuklarını Halep’in merkezinde uçaktan varil bombalarının atılmasıyla kaybettiklerini dile getiren anneler, hala Suriye’de yerin altında hapishaneler olduğunu, haber alamadıkları evlatlarının burada olabileceğini düşündüklerini belirtti. Yaşadıkları acının henüz çok taze olduğunu vurgulayan Sednaya anneleri, “Anneler Türkiye’ye kadar bizim için gelmişler. Bu bizim için çok kıymetli. Biz kendilerinin deneyimlerinden ve bu sabır meselesini nasıl atlattıklarından da çok özenerek dinlemek istiyoruz. Yolumuzu farkındayız ama her zaman irtibatta kalmak istiyoruz birlikte hem öğrendik hem sabrı birlikte değerlendirmek hem de daha iyi tanışabilmek yol bulabiliriz. Biz derdimizi birçok insana anlatmış olabiliriz bugüne kadar ama hiç kimse bu anneler kadar anlayamaz ve anlamayacak da çünkü onlar bizimle aynı şeyi yaşadı.” dedi. Suriyeli annelerin acılarına ortak olduklarını belirten Srebenitsa anneleri; “Bizlerde aynı acıyı yaşadık. Bizde irtibatta kalmak istiyoruz. Annelerimizle sürekli görüşmek istiyoruz. Onların hep yanındayız. Bizi bir araya getirdiğiniz için teşekkür ederiz” dedi.Görüşme sonunda, Srebrenitsa Katliamı’nın simgesi olan “Srebrenica Çiçeği” Srebrenitsa Anneleri tarafından Sednaya Şehit Anneleri’ne hediye edildi. Görüşmenin ardından anneler, Gaziantep'in tarihî ve kültürel mekânlarını kapsayan günübirlik bir şehir turuna katıldı. Turun ardından anneler akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihal etti.Bu anlamlı buluşmanın gerçekleşmesine verdikleri desteklerden dolayı Sivil Hukuk Derneği’ne ve IFS Emmaus’a gönülden teşekkür ediyoruz.