Bülbülzade Vakfı, Göç Koordinasyon Birimi, BEKAM, Gaziantep Suriye Topluluğu, Göçmen Hizmetleri Merkezi ve Fecr Radyo temsilcilerinin katılımı ile düzenli olarak gerçekleştirilen toplantılar devam ediyor.Görüşmede, 2019 yılından bu yana Azez, Afrin, Cerablus ve El Bab başta olmak üzere Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren Anadolu Kültür Merkezleri’nin müdürleri ile değerlendirmeler yapıldı. Ayrıca, merkezlerde farklı yaş gruplarına ve branşlara yönelik sürdürülen eğitim programları incelendi. Yaz döneminde planlanan kurslar ve etkinliklerin hazırlıkları değerlendirilirken, öğrencilerinde gelişim durumları üzerine istişare gerçekleştirildi.Çevrimiçi toplantı, Anadolu Kültür Merkezleri’nin sayısının arttırılması ve bölgesel ihtiyaçlara göre çeşitlendirilmesi yönünde sunulan öneriler ile sona erdi.

Bülbülzade Vakfı olarak, 1994 yılından bu yana her yıl ihtiyaç sahibi binlerce çocuk ve aileye kıyafet yardımı yapıyoruz. Vakfımızın Yardım Birimi aracılığıyla ihtiyaç sahibi aileler ve çocuklar, alışveriş mağazası ortamında kıyafetlerini seçerek alabiliyorlar. Nisan ayında da “Bir Çocuk da Siz Giydirin” kampanyası kapsamında yeni bir giyim yardımı gerçekleştirildi.“Bir Çocuk da Siz Giydirin” kampanyasında emeği geçen tüm gönüllülerimize ve bağışta bulunan değerli destekçilerimize içtenlikle teşekkür ederiz.

Bülbülzade Vakfı, Göçmen Hizmetleri Merkezi ve Gaziantep Suriye Topluluğu yetkililerinden oluşan heyet Cerablus Anadolu Kültür Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Gazze konulu şiir programına da katılım sağlandı. Şiir programında, Anadolu Kültür Merkezi öğrencileri kendi yazdıkları ve şairlerin şiirlerini okudular.“Bülbülzade Vakfı olarak Suriye’nin güvenli ilk bölgesi Cerablus’ta 2016’dan beri destek olduğumuz bölge halkıyla birlikte çeşitli alanlarda faaliyetler gerçekleştirdik. Yardım merkezi, çocuk parkı, akademiler ve eğitimler ile başlayan süreç 2019’da Cerablus Anadolu Kültür Merkezi ile eğitim ve öğretime hız verdi. Anadolu Kültür Merkezi’nde Türkçe dersleri, destek ve telafi eğitimleri, İngilizce dersleri, bilgisayar ve sanat dersleri yoğun katılımlarla devam ediyor.”

Günümüzde gençlerin hem bireysel gelişimlerini destekleyecek hem de topluma katkı sunabilecekleri uluslararası fırsatlar her geçen gün artıyor. Bu fırsatlardan biri de Avrupa Dayanışma Programı, yani kısa adıyla ESC (European Solidarity Corps).Peki, nedir bu ESC?Avrupa Dayanışma Programı, 18-30 yaş arasındaki gençlerin topluma fayda sağlayan projelerde gönüllü olarak yer almasını teşvik eden bir Avrupa Birliği girişimidir. Sadece Avrupa’da değil, program ülkeleri kapsamında dünyanın farklı bölgelerinde de faaliyetler yürütülmektedir. Temel amacı: dayanışmayı güçlendirmek, sosyal sorumluluk bilinci kazandırmak ve gençlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak.ESC kapsamında gençler; çevre, eğitim, sosyal hizmetler, kültürel mirasın korunması, mülteci desteği gibi birçok alanda gönüllü olarak çalışabiliyor. Projeler genellikle 2 ila 12 ay arasında sürüyor ve katılımcıların temel masrafları – konaklama, yemek, ulaşım ve sigorta – Avrupa Birliği tarafından karşılanıyor. Ayrıca katılımcılar aylık cep harçlığı da alıyor.Neden ESC’ye Katılmalısın?Farklı kültürlerle tanışmak ve yeni arkadaşlıklar kurmakYabancı dil pratiği yapmakKendi potansiyelini keşfetmekKariyerine yön verecek deneyimler kazanmakToplumsal sorunlara duyarlılık geliştirmekTüm bunlar ESC sayesinde mümkün. Üstelik akademik başarı şartı yok; önemli olan motivasyonun ve topluma katkı sunma isteğin.Kimler Başvurabilir?18-30 yaş arasında olan herkesAvrupa Birliği ya da program ortağı ülkelerden birinde yaşayan gençlerGönüllülük ruhunu taşıyan, farklılıklarla çalışmaya açık bireylerBülbülzade Vakfı olarak sahip olduğumuz ESC akreditasyonu ile gençlerimize uluslararası gönüllülük projelerine katılma imkânı sunuyoruz. Bu sayede siz de Avrupa çapında yürütülen dayanışma temelli projelere katılarak, hem bireysel gelişiminize katkı sağlayabilir hem de topluma değer katabilirsiniz.

El Bab Anadolu Kültür Merkezi’nde Hat Sanatı kursunu başarıyla tamamlayanlar için sertifika töreni düzenlendi. Programa, Bülbülzade Vakfı, Göçmen Hizmetleri Merkezi ve Gaziantep Suriye Topluluğu yetkilileri katılım sağladı.Program kapsamında, Anadolu Kültür Merkezi Müdürü Cemal Osman’dan kurslar ile ilgili detaylı bilgi alındı. Görüşmede, bölgede aktif olarak 600’den fazla öğrenci ile birçok alanda farklı yaş gruplarına kurs ve eğitim hizmeti sunan Anadolu Kültür Merkezi’nin, en yoğun ilgiyi Hat Sanatı kursu, Türkçe Arapça dersleri ve Tiyatro kursunun gördüğü belirtildi.Tiyatro kursu öğrencilerinin gerçekleştirdiği “Bir Daha Göçmen Olmam” temalı tiyatro gösterisinin ardından iyi dilek ve temennilerle program sona erdi.

Bülbülzade Vakfı, Göçmen Hizmetleri Merkezi ve Gaziantep Suriye Topluluğu’nun organizasyonu ile düzenlenen “Kafiyeler Baharı – Beşinci Dönem” etkinlikleri kapsamında, Arap Şairler Uluslararası Derneği üyeleri ile Suriye Yazarlar ve Şairler Birliği üyeleri bir araya geldi. Kültürel birlikteliği pekiştiren buluşmada, şiir dinletileri, ilahiler ve çeşitli kültürel etkinlikler düzenlendi. Programda selamlama konuşmasını gerçekleştiren Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, “Sizler Suriye’nin sessiz çığlığıydınız. Bugüne kadar acıyı mısralara döktünüz. Bundan sonra özgürce kendi topraklarımızda, gökyüzünün altında, geleceği, çocukları, imarı konuşma vakti geldi. Suriye’deki bu durumun geriye düşmemesi için hepimiz sorumluyuz. Artık Suriye’nin, Biladü'ş-Şam’ın, Kudüs’ün, mazlum insanların geleceği için yazma ve konuşma vaktidir. Birbirimizi severek yaraları sararak, karşımızdakinin yarası iyileşirse bizimde yaramız iyileşir diyerek özgür ve kardeşçe yaşayacağız.”Gaziantep Büyükşehir Belediyesine bağlı Çetin Emeç Salonu’nda düzenlenen program, gösterilen katkı ve destekler dolayısıyla yapılan teşekkür plaketi takdiminin ardından sona erdi.

Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç ile İş insanı ve Fikir adamı Ömer Vahapoğlu Bülbülzade Vakfı’nı ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Vakıf Başkanı Turgay Aldemir, vakıf yönetimi ve teşkilat mensuplarıyla bir araya gelinerek samimi bir oturum gerçekleştirildi.Ziyarette konuşan Malkoç, Bülbülzade Vakfı’nın faaliyetlerini yakından takip ettiğini ifade ederek yapılan çalışmalardan dolayı teşekkürlerini iletti. Hasbihal ortamında gerçekleşen görüşmede, vakıf mensupları Malkoç’a vakfın güncel faaliyetleri hakkında bilgi sundu. Özellikle eğitim alanındaki projeler ile Suriye ve İslahiye deprem bölgesinde yapılan çalışmalar detaylı olarak aktarıldı.Şeref Malkoç, Türkiye'nin son yıllardaki toplumsal ve siyasal gelişmeleri üzerine kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra, Gaziantep’in sivil toplum altyapısına ve yürütülen çalışmalara ilişkin çeşitli sorular yöneltti.Ziyaretin sonunda Malkoç’a, 2024 yılı içerisinde “İnsan Bozumu” temasıyla gerçekleştirilen Anadolu Buluşmaları programı sonucunda hazırlanan kitabı ve vakıf plaketi takdim edildi.

Bülbülzade Vakfı Halep İrtibat Ofisi tarafından Halep Kültür Müdürlüğü Yazar Haklarını Koruma Dairesi iş birliğiyle Nubul Kültür Merkezi ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, “Vakıf Kültürü: Sivil Toplum ve İnsani Gelecek” başlıklı bir konferans düzenlendi. Programa, Halep Yazarlar Birliği, Halep Kültür Müdürlüğü, Suriye Diriliş Forumu, Kanaat Önderleri, muhtarlar, mahalle komite üyeleri, yazarlar ve şairler katılım sağladı.Programda Bülbülzade Vakfı’nın Suriye ve Türkiye’de yürüttüğü gönüllülük esaslı çalışmaları, kültür merkezleri ve eğitim projeleri tanıtıldı. Katılımcılar, vakfımızın Suriye’de gösterdiği öncülüğe “Suriye özgürleştikten sonra bu topraklarda faaliyet gösteren ilk vakıf Bülbülzade Vakfı” cümlesi ile destek verdiklerini belirttiler.Etkinliğin sonunda vakıf temsilcileri ve kültür merkezi yöneticileri gelecekte yapılabilecek ortak projeler hakkında istişare gerçekleştirdi.

Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir ve beraberindeki heyet, Mardin Artuklu Üniversitesi ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen 25. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumuna katıldı. “Akademi ve Siyonizm: Siyo-Soykırım, Uluslararası Toplum ve Küresel Vicdan” temasıyla gerçekleştirilen sempozyum, İsrail’in Filistin topraklarında yürüttüğü yıkıcı saldırıların ikinci yılında, bu insanlık trajedisini akademik bir zeminde tartışmayı hedefliyor.Sempozyumda, özellikle Gazze’de on binlerce sivilin hayatını kaybettiği, yüz binlercesinin açlık, salgın hastalık ve zorla yerinden edilme gibi krizlerle karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. Uluslararası toplumun bu vahşet karşısındaki suskunluğu ve etkisizliği, II. Dünya Savaşı sonrası inşa edilen “normlara dayalı” uluslararası sistemin meşruiyetini sorgulatmaktadır.Etkinlikte, başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, Batılı devletlerin Siyo-Soykırım karşısındaki destekleyici veya sessiz tutumları eleştirilirken, küresel vicdanın yükselen itirazları vurgulandı. Sivil toplumun kararlı duruşu, insanlık onurunun korunması adına umut verici bir tablo olarak değerlendirildi. Medya, sermaye çevreleri ve hükümetlerin baskılarına rağmen gelişen bu tepkilerin entelektüel boyutları sempozyumun önemli başlıkları arasında yer aldı.