“Dijital Çağ, Dataizm ve İnsanlığın Geleceği” Konferansı
08 Aralık 2025
Bülbülzade Vakfı etkinlikleri kapsamında, Microsoft Projeler Koordinatörü (E) Abdurrahman Bulut tarafından ‘Dijital Çağ, Dataizm ve İnsanlığın Geleceği’ başlıklı bir konferans verildi. Zade Life Otel’de düzenlenen programa teknolojiye ilgi duyan çok sayıda kişi katılım gösterdi.Konferansta yapay zekânın gelişim süreci, makine öğrenimi ve bilincin gizemi gibi konular ele alındı. Yapay zekânın hangi meslekleri etkileyeceği ve insanın neden kendisine benzeyen bir varlık oluşturma çabası içinde olduğu ve bilincin bilimsel açıdan incelenmesi gerektiğine değinen Bulut, qualia, düalizm ve dataizm felsefesi hakkında bilgiler sundu. Ayrıca katılımcılarla, yapay zekâyı daha iyi anlamaya yardımcı olacak kitap ve film önerileri paylaştı.Sunumun ardından insanlığın geleceğine ilişkin yapılması gerekenlere dikkat çeken Bulut, “Yapay zekâya hangi dünyanın değerlerini, hangi ontolojinin ahlakını yükleyeceğimizi seçmek zorundayız. Kendi özgün, insan merkezli ontolojimize dayanan yeni bir teknoloji felsefesi kaçınılmazdır.” dedi.“YAPAY ZEKÂ, İNSAN ZEKASINI TAKLİT EDİLEREK YAPILMIŞ”Yapay zekâ bilinç sahibi olacak mı sorusunun varoluşsal bir temele dayandığını vurgulayan Bulut, “Yapay zekâ, insan zekasını taklit edilerek yapılmış. Yapay zekâ ile ilgili her şey insana göre ölçümleniyor. Dolayısıyla yapay zekâ bilinç sahibi olacak mı dediğimizde ilk sormamız gereken soru insanın bilinci ne? Bilinç ne? Ki makine ona sahip olabilir. Şimdi asıl sorulması gereken soru şu; Bilinç sahibi olacak mı sorusundan öte veya onunla birlikte insan endüstri devrimleri sürecinde geldiği bu süreçte, teknolojideki en son noktada. Neden kendisine benzer bir varlık yapmaya, yaratmaya çalışıyor? Daha önce biz böyle bir şey görmedik. Hiçbir teknolojik ürün bize bu hissi vermedi. Konuştuğumuzda, yazıştığımızda insan gibi yazışıyor. Vücudu bize benziyor. Zekâsı, kelimeleri, dili bize benziyor. Biz böyle bir şey görmedik daha önce. Bilgisayarda bile bunu hissetmedik. Neden böyle bir şey yapıyor insan? İnsanın yaratma arzusu yeni değil.” dedi. “HERŞEY DİJİTAL AYAK İZİNE DÖNÜŞÜYOR. MAHREMİYET DİYE BİR ŞEY YOK”Dijital dünyada mahremiyetin ve gizliliğin bittiğine değinen Bulut, “Bütün dijital ortamlara kullandığınız hemen her şey kayıt altındadır. Bugün kişi başına dünyada 70 GB civarında veri depolarız.10 yıl önce 500 MB civarındaydı ve bu oran giderek artıyor. Yeni jenerasyon doğan çocukların online oynadıkları bütün oyunlar, bütün sosyal medya, bütün hepsi dijital ayak izine dönüşüyor. Mahremiyet diye bir şey yok.” Dedi“YAPAY ZEK ONTOLOJİYİ ETKİLEYECEK”Son dönemde ontolojiyi etkileyecek bir seçim olacağını vurgulayan Bulut, ““Birincisi, ‘Bilinç nedir?’ sorusu aslında ‘Ben kimim?’ sorusuyla eşdeğerdir. Bu, kendimizi tanımamız açısından önemlidir. İkincisi, gelişen teknolojiyle birlikte önümüzdeki süreçte insan gibi deneyim sahibi varlıklar ortaya çıktığında yani yapay zekânın ikinci ya da üçüncü aşamasında, bedenlerinin çok geliştiği, davranışlarıyla kapsayıcı biçimde insanı taklit edebilen makineler karşımıza çıktığında bu varlıklar acı hissettiklerini söylerse veya bir suç işlerse ne yapacağız? Bu durum, seçilecek ontolojiyle doğrudan ilişkilidir.” dedi. “İNSAN MERKEZLİ ONTOLOJİMİZE DAYANAN YENİ BİR TEKNOLOJİ FELSEFESİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”Ontoloji-teknoloji ilişkisini anlattığını ve yapay zekâ ile ilgili ne yapılaması gerektiğini ifade eden Abdurrahman Bulut; “ Ne yapmamız gerekir? Yapay zekâya hangi dünyanın değerlerini, hangi ontolojinin ahlakını yükleyeceğimize karar vermemiz gerekir. Kendi özgün, insan merkezli ontolojimize dayanan yeni bir teknoloji felsefesi geliştirmek zorundayız.” dedi. Konferans, soru-cevap etkinliğinin ardından katkılarından dolayı (E) Microsoft Projeler Koordinatörü Abdurrahman Bulut’a Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir tarafından plaket takdim edildi.
HABERİ OKU